Logo
  • Ana Sayfa
  • Biyografi
  • TV Programları
  • Sahne Gösterileri
  • Kitap
  • Galeri
  • Etkinlik Takvimi
  • İletişim
  • Afiş Fotoğrafları
  • Digital Platformlar
    • Spotify
    • Deezer
    • Amazon Music
    • YouTube Music
    • Apple Music
    • Tidal
  • Onlar, sadece bir topluluğun değil, bir davanın öncüleri…
    Zorlukların gölgesinde, belirsizliğin tam ortasında,
    yalnızca imanla yürüyenler…

    İslam’ın henüz görünür bir zafer kazanmadığı,
    gücün değil teslimiyetin belirleyici olduğu bir dönemde,
    bu yolda ilk adımları atanlar…

    Elinizdeki kitap, 40 Öncü serisinin ilk halkası olarak,
    sahabelerin sahabeleri diyebileceğimiz bu yüce şahsiyetlerden
    ilk 11’ini anlatıyor.

    Peygamber Efendimizin (sav) en yakınında duran,
    İslam davasına canıyla, malıyla, sadakatiyle sahip çıkan bu isimler,
    sadece birer tarihi figür değil; bugün de hayatımıza ışık tutan
    örnek şahsiyetlerdir.

    Bekir Develi ve Muhammed Yazıcı’nın samimi sohbetlerinden
    doğan bu eser, sizi Asr-ı Saadet’in en zor ama en anlamlı günlerine götürüyor.
    İlk olmalarının getirdiği çetin imtihanlar, sabırları,
    fedakârlıkları ve adanmışlıklarıyla bu çelik müminler,
    bugün de yaşanmışlıklarıyla gönüllere dokunmaya devam ediyor.

    İlklerin izini sürmeye, gerçek öncülerle tanışmaya hazır mısınız?

    Buradan satın alabilirsiniz.
  • “Yazar değilim ben.
    Bir şeyler yazmakla
    yazar olunamayacağını iyi biliyorum.
    Heybemde öyle süslü kelimelerim yok…
    Ne kimsenin derdine derman olabilirim,
    Ne de yol olabilirim yolunu kaybetmişlere…

    Merhem de olamam
    kanayan yaranıza mesela…
    Derdinize derman olamam belki ama
    dermanın kimde olduğunu söyleyebilirim…
    Yol olamam belki size ama
    doğru yolu gösterebilirim…
    Çare olamam belki ama
    çarenin kimde olduğundan
    haberdarım.”


    Allah cümlemizi korusun:
    Cümle’mizi ve cümlemizi!
    Tüm Kitapçılarda ve
    Online Satış Sitelerinde.

    Buradan satın alabilirsiniz.
  • Biz sohbetin gücüne ve bereketine inanıyoruz.
    Zira sohbet bir hâl aktarımıdır. Sohbet gönlün dile gelmesidir.
    Sohbet kalbin içindekinin bütün yalınlığıyla dışa vurmasıdır.
    Sohbet ile söz âdeta can bulur, can olur, can verir.

    Evet, bir sohbetin, muhabbetin sonucunda ortaya çıkan
    bu kitabın temel amacı bir yerlerde aksini bulmak,
    bir gönülden yankılanmaktır.
    Bir başlangıca vesile olmak, bir umudu diriltmektir.
    Bütün meselemiz, bir insanın kalbine dokunabilmektir.
    Sadece bir kardeşimizin fabrika ayarıyla, yani fıtratıyla yüzleşmesine aracı olsa,
    bu kitap görevini fazlasıyla yapmış olacaktır.
    Umudumuz, belki de kurtuluşumuza sebep olacak o bir kişidir.
    Duamız, o bir kişiye ulaşabilmek, dokunabilmektir.

    Niyazımız, o bir kişinin yarasına merhem olabilmektir.
    Ötesi değil, fazlası da değil: Sadece o bir kişi.
    Âmin.

    Buradan satın alabilirsiniz.
  • Peygamber (s.a.v.) sevdalısı ve şairi olan Hassân b. Sâbit’e (r.a.),
    “Muhammed’i övecek bir şiir oku!” dediklerinde,
    “Ben sözlerimle Muhammed’i (s.a.v.) övemem,
    bilakis Muhammed (s.a.v.) ile sözlerimi güzelleştirmiş olurum,” demiştir.

    İşte Herkes İçin Siyer’in amacı, Efendimiz’in (s.a.v.) o bereketli
    ömrüne yapacağımız yolculukla güzelleşmek,
    onun hayatından kendi hayatımıza güzel hasletler aktarabilmektir…

    Bu kitapla umuyoruz ki Allah Resûlü (s.a.v.)
    hayatımızın her alanına dokunacak ve
    hiçbir yer kalmayacak ki onun eli değmemiş,
    onun sesi, onun sedası işitilmemiş olsun.
    Çünkü biliyoruz ki yitik dünyamız ancak onunla anlam kazanabilir.
    Daralan ufuklarımız ancak onunla genişleyebilir.
    Sahâbeye hasret kalan yüreklerimiz
    ancak onun zamanlar ve zeminler üstü
    mesajlarıyla bir karşılık bulabilir.

    Bundan dolayı siyer her ne kadar bir insanın, bir beşerin hayatı olsa da,
    aslında bütün bir beşeriyetin hayatıdır. Çünkü kim olursa olsun,
    herkese söylenmiş bir söz vardır…

    Buradan satın alabilirsiniz.
  • Evlerimizde bir arada ama yalnızız.
    Birbirimizin dertleri karşısında sağır, hakikat karşısında körüz.
    Aile olmayı unutmuşuz.
    Dünya ve ahiret saadetinin kaynağı olabilecek yuvalarımızdan
    çatırtılar geliyor fakat dönüp bakmıyoruz yaranın,
    hasarın nerede olduğuna.
    Modern çağın uğultusu bastırıyor tüm sesleri.
    Aile ocağımızı ihmal edip
    lüzumsuz pek çok şeyin peşinde vakit ve nakit harcıyoruz.
    Her şeyin fiyatını öğreniyoruz da değerini pek bilmiyoruz sanki.

    Oysa en değerli şeyler para ile ölçülemeyenlerdir;
    huzur, ahlak, mutluluk, sevgi ve aile ortamı gibi.
    Gelin, biraz düşünelim, Aile İçinde hep beraber.
    Nefsimize mağlup olup kaybetmeyelim en kıymetlilerimizi.
    Tam aksine onların değerini idrak edelim.
    Başka kimimiz var ki?

    Buradan satın alabilirsiniz.